
Kırgın ve yorgundu sesi ..
Gelmek istediğini söyledi.Merak ettim.
Halbuki kendini eve kapamış ben çağırmazsam gelmezdi.
Müsait olduğumu gelebileceğini söyledim...
Kapıyı açtığımda güçlü görünmeye çalışıyor şakacıklar yapıp, gülücükler atmaya çalışıyordu..
Evet belli ki saklamaya çalışıyor diye düşündüm.
Yemek faslından sonra baş başa kalığımızda çözülmeye başladı.
Tahmin ettiğim gibi canını yakan bir şeyler var.
Sordum neler oluyor diye.
Derin bir iç çekiş peşinden kaygılı ve acaba anlatsam mı ile karışık bakan gözler.
Utanıyorum diye söze başladı.
Uzun yıllar aşka sevgiye kendini kapatmıştı.
Bir müddet önce tanıştığı birden etkilenmiş ve onunda karşılık vermesiyle yeniden aşka olan inançsızlığını geride bırakatığını düşünerek sevgiyi yaşıyordu ya da yaşadığını sanıyordu.
Yüreğini akşa sevgiye açmıştı ve şimdi bundan pişman ,acı çekiyor.
Aldatılmanın açtığı yaradan kurtulamamış yeni bir ilişkiyi var edemiyordu.
Ne bitirebiliyor nede devam edecek gücü kendinde bulabiliyordu..
Yaşadığı gel gitler yormuş, gözleri küçülmüştü , her zaman ki güçlü hali gitmiş çaresiz küçük bir kız gibi olmuştu.
Aşk yaşı büyümemişti hala ilk gençlik yıllarında yaşanan tutuklu ,saf, koşa koşa yaşanandı aşk onun için..
Hayal kırıklı aynı duyguyu paylaştığını düşünmesinden kaynaklanıyordu.
Hatası herkesin aşkı kendi gibi algılayıp yaşayıp var ettiği sanmasıydı.
Utancı ise bunları fark etmeyip yüreğini, dünyasını açması ve bunun değer bulamamasıydı.
Nasıl göremedim nasıl fark edemedim diye kendine kızıyor gözlerinden yaş kontrolsuz boşalıyordu.
Aşk , utanç ,pişmalık, hayal kırıklığı olarak yeniden kalmıştı elinde..
Kendini iyileştirmesi zaman alacak bir yolculuktu..
Ah kalbim acıyor derken gözlerindeki yaşlar dinmiyordu.
Kayıp, yitip gitmiş, adını koyamadığı duygular dört bir tarafını sarıyor kurtulma çaresini sözlerimde, gözlerimde arıyodur.
Ne söylenebilirdi ki ?
Zaman herseyin ilacıdır, kilişesi ne basit ve anlamsızdı.
Gelmek istediğini söyledi.Merak ettim.
Halbuki kendini eve kapamış ben çağırmazsam gelmezdi.
Müsait olduğumu gelebileceğini söyledim...
Kapıyı açtığımda güçlü görünmeye çalışıyor şakacıklar yapıp, gülücükler atmaya çalışıyordu..
Evet belli ki saklamaya çalışıyor diye düşündüm.
Yemek faslından sonra baş başa kalığımızda çözülmeye başladı.
Tahmin ettiğim gibi canını yakan bir şeyler var.
Sordum neler oluyor diye.
Derin bir iç çekiş peşinden kaygılı ve acaba anlatsam mı ile karışık bakan gözler.
Utanıyorum diye söze başladı.
Uzun yıllar aşka sevgiye kendini kapatmıştı.
Bir müddet önce tanıştığı birden etkilenmiş ve onunda karşılık vermesiyle yeniden aşka olan inançsızlığını geride bırakatığını düşünerek sevgiyi yaşıyordu ya da yaşadığını sanıyordu.
Yüreğini akşa sevgiye açmıştı ve şimdi bundan pişman ,acı çekiyor.
Aldatılmanın açtığı yaradan kurtulamamış yeni bir ilişkiyi var edemiyordu.
Ne bitirebiliyor nede devam edecek gücü kendinde bulabiliyordu..
Yaşadığı gel gitler yormuş, gözleri küçülmüştü , her zaman ki güçlü hali gitmiş çaresiz küçük bir kız gibi olmuştu.
Aşk yaşı büyümemişti hala ilk gençlik yıllarında yaşanan tutuklu ,saf, koşa koşa yaşanandı aşk onun için..
Hayal kırıklı aynı duyguyu paylaştığını düşünmesinden kaynaklanıyordu.
Hatası herkesin aşkı kendi gibi algılayıp yaşayıp var ettiği sanmasıydı.
Utancı ise bunları fark etmeyip yüreğini, dünyasını açması ve bunun değer bulamamasıydı.
Nasıl göremedim nasıl fark edemedim diye kendine kızıyor gözlerinden yaş kontrolsuz boşalıyordu.
Aşk , utanç ,pişmalık, hayal kırıklığı olarak yeniden kalmıştı elinde..
Kendini iyileştirmesi zaman alacak bir yolculuktu..
Ah kalbim acıyor derken gözlerindeki yaşlar dinmiyordu.
Kayıp, yitip gitmiş, adını koyamadığı duygular dört bir tarafını sarıyor kurtulma çaresini sözlerimde, gözlerimde arıyodur.
Ne söylenebilirdi ki ?
Zaman herseyin ilacıdır, kilişesi ne basit ve anlamsızdı.
(Hadi silkelenelim..bu kadar yeterli ara ara söz etmeye devam edicem gelişmelerden ..:) )
Alıntı yapmadan olmaz ;
Bakire Anna Arketipi -"Uzaktan uzağa iğneli bakışlarda yolunu şaşırmış Anna!
Söyle bana, nereye uzanıyor gözlerindeki o mağrur okyanus?
"Anna boyun eğilir:"Insan da yalnızdır ve bölünerek çoğalır hüzün/pathos.
Bizi aşklarımızdan alıkoyan lacivert meşktir beden;
Çarmıha gerilir ve asıl sorumlu kurbanı bekler;
Ölüme sokulan kedi gibi yaklaşırım yabancılığına temkinli, ürkek!
""Ey Anna, başının üstünde hale var. Umamıyor seytan!
Oysa Tanrısını özleyip başını yastığının altına sokarak her gece ağlıyor şeytan!"
(k.iskender-yirmi5april'den uyarlanmistir.)
She And Him - Please Let Me Get What