hepsi başlık olabilirdi ama KARARTI seçildi........
Bırakıverirsin kendini
Bitmemiş bir şeyi, tamamlamak gelmez içinden
Bilirsin ki
Her şey senin etrafında dönmez
Fark edemezsin, kimin etrafında döndüğünün
Dağınık kalırsın
Belki de yarım
Fiyatını ödediğin bir geç kalınmışlık ve acıyla yaşama hissiyle
ben mi? evet...
bir gün çıkıp gideceğim kapıları, evleri, dergileri, hüzünler bırakarak...
bir çiçek merhaba diyecek...
hoşgeldin diyecek dağ...
orman gülümseyecek...
anımsayışların, bekleyişlerin, ümitlerin ya da ümitsizliklerin
hırsların, yarışların, tasaların kalktığı yerde
tam anlatının, salt anlatının kaldığı yerde başlayacak şiir...
hiç kimseye seslenmeyen, kendi kendine yeten sadece...
kendi mantığı; kendi güzelliği içinde tutarlı...
ama halkın yaşantısı girecektir oraya, çünkü yaşayan büyük
bir şeydir halk...
deniz ve ufuk girecek, karınca yuvaları, gökyüzü, kozalaklar
ve kopuk ve artık hasetsiz bir aşk...
yani sevişmek denizle, koşulsuz, önyargısız, hesapsız...
yani uzanmak ve düşünmek binlerce yıl..
doğan, ölen ve yaşayan şeyleri...
doğumu, ölümü ve yaşamayı
yani dingin ve büyük olan herşeyi anlatmak...
ben mi?evet. çıkıp gideceğim bir gün...
tasasız, gözyaşsız, geride birşey bırakmadan ve birşey beklemeden
ilerde...
sadece yağmur sularından pırıl pırıl bir yürek
artık kendi kendinin anlamı ve nedeni olan bir yürekle...
bekle, dedi ben bulutu yaratana kadar sonra yağarsın …
kanım bir gülün dikeninde kuruyana kadar bekledim
gelmedi …
______ ^^ __________
bir ömürdü geçen ömrümden bir yaşamdı eskiyen içrimin can sedirinde ve dudaklarımdan bir iniltiyle havalanan bir yürek telaşıydı özlem ve kimi sevsem kadife zindanlarında bahanelerine sevdalı sevmesem, kalbim ihtiyaç fazlası ve hüznüm kanatları tozdan kelebekti hani dokunsan dağılır dokunmasan, hepten yok sayılır dı illa da dokunurdu zaten yokluğun ve umudum bin parçahiçliğe saçılırdı …
______ ^^ __________
bekle, dedi düşlerine binmek için hızla koştuğun uykuların birinde nasılsa bana rastlarsın …
gözlerim, kirpiklerimin çardağında yaşlanana kadar bekledim
gelmedi …
..........
Canım arkadaşım Şafak 'ın bir çalışması ..)
Yağmurlu günler için ...
Sanırım bir dip not düşmem gerekiyor :)
Bu şiir Şafağ'ın eksi mekanında var olanlarından ..
Uğraştım sıkıldım bunladım kapattım yarın denemek üzere ..
Bugün kabul buyurdular resmi..)
Şöyle çabuk çabuk anlatayım çünki konsantrem bozuldu.. (çokta hassas blogcuyum :P )
Bu resim üzerinden çok uzun yıllar geçti ...
Şuan Türkan (annem ) 73 yaşında 4 aydır birlikte yaşamaya başladık..
Türkan'la maceralar gibi olmayacak ,belkide olur kimbilir :) Şunu diye bilirim hala kucağındaki küçük kızım ....)
Gecen akşam beni uyardı "beni uyuttuktan sonra bunun başına ( bunun başı pc oluyor ) oturursan seni döverim" ... :P
İş yoğun telefonlar durmuyor, şimdilik Murathan Mungan şiir ile ara vereyim :))
.....
Kolay bir hüzündür gecenin kovuğundan sarkan
Ellerindeki paramparça geçmişin sığ bir gövdesidir yolun ortasında
Erken bir gülüşe başlarken (tutanabildiğin yalnızca bir gülüş)
Ve sanki (kendinden korkan) bir erken bağlanmışlık varoluş ve tükenişin.
Bir görüntü anlatır (sanki) bir yolun, bir yoğunluğun ortasında bal rengi kanı
Ve ayrılığın ta içinde biriken küllüğüdür özlemin.
Eski, hep eski anlatılmamışlıktır defterlerin.
Kuruyan su.
Kuruyan uykusu.
Ve kan yine de bal rengi derbederliğin.
Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır
Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım
Bu gece dağ başları kadar yalnızım
Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından
Dudaklarımda eski bir mektep türküsü
Karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim
Gözlerim gözlerini arıyor durmadan
Nerdesin?
Geçenlerde feys de Can Yücel'in bir sözü paylaşıldı hemen beğendim, hemen paylaştım.)
şöyle diyordu.. ;
..
Neden hayatında biri yok diye soranlara:
Hani bazen durakta belli bir otobüsü beklersiniz ya on dakika,onbeş dakika,yirmi dakika beklersiniz gelmez.
Bu arada başka alternatiflerde geçer ama binmezsiniz.
Nede olsa "beklemişsinizdir o kadar" boşa gitsin istemezsiniz.Sormayın artık bana! Herhangi biriyle değil, beklediğime “değecek” olanla devam etmeliyim bu yola!
Durakta yaşlanmak olsada işin ucunda...
Pek çok severim Can yücel'i ama bu sözü ayrıca sevdim..
neden hayatında kimse yok yada neden olmadı sorusu ile çokca karşılaşmamdan olsa gerek..
Gayet iyi bir nedendi ama benim içsel yaşadıklarım beni dürttü ;
Değer yada değmezden önce ben ne kadar, ne istiyorum yada ne kadar cesurum ...
))
İtirafımda bu kadarmış...)
Bu şarkın sözlerinden anladığım kadarı ile diyor ki )
"Sen ve benden başka birşey yok ..
seninle her yere kacarımm..."
Ve daha neler neler öyle de uydu ki itiraf kısmına....)
Son zamanlarda duygularım iniş çıkışlarda (sanki ne zaman değilse :P )
Bu günlerde gene biraz daha üstüme gelir oldu .Becerebilirsen tek tek gel dedim ama beni duymadı..Garip hallerim var ne kızgınlığımı ne öfkemi yaşayabiliriyorum.
benden başka her oluşumun haklı nedenleri var..
İyide ben o zaman nasıl kızıcam nasıl öfkelenicem .
Hep sakin durmaktanda sıkıldım sanırsam :) Biraz müzik ve şiir en hareketli hallerim ...)Bu müzik iyi geldi bu akşam için..Bu resmide sevdim sanki yıllarımın yorgunlunundan arınmak için uzanmışım gibi bir his verdi...( bu ara resimlerimi Devinarttan alıyorum ) Özdemir Asaf'ıda çok severim beni bilen bilir .Kafam karışıkken daha fazla kafamı karıştıran olamaz ve beni anlatan :)Bu şiirdeki pek çok satır işte budur dedirtti bana....
huzurlu günleriniz olsun...
coupable, coupable, coupable à vieeeeeeeee .......
Çırılçıplak
Küstahlığımı nezaketim oturdu
Saadete kendime bakakaldım.
Kararsızlık bir an sürdü
Gizlenen insanların ortasında ben kaldım,
Çırılçıplak
Selamımı tanıdıklar oturdu.
Saygı bekleyince alçaldım.
Kararsızlık bir an sürdü
Kendini beğenmişler ortasında ben kaldım,
Çırılçıplak.
Ağlamayı ölenler oturdu.
kendimi ölmez sanınca ufaldım,
kararsızlık bir an sürdü.
Ölülerle dirilerin arasında bir ben kaldım,
Çırılçıplak.
Sonsuzluğu ufuklar oturdu.
Yarattığım dünyaların içinde daraldım.
Kararsızlık bir an sürdü
Başlangıç ile bitiş ortasında ben kaldım,
Çırılçıplak.
Aydınlığı bulutlar oturdu,
Yıldızlara doğru yol aldım.
Kararsızlık bir an sürdü:
Varanlar ile duranlar arasında ben kaldım,
Çırılçıplak.
tarafından bestelenen ilk Türk tangosudur. (Tango Turco).
1928 yılında bestelendikten sonra, ilk yorumu 1932'de
dönemin ünlü seslerinden Seyyan Hanım tarafından plağa okunmuş
ve o zamandan beri çok sevilen tangolar arasındaki yerini korumuştur.
1970'lerde Esin Engin'in yorumuyla da sevilmiştir.
Eser ayrıca, İncesaz'ın 2005 Kasım ayında çıkardığı dördüncü
albümüne adını vermiştir ve bu albümün ilk parçasıdır.
Kısacık bir Vikipedi'ya bilgisinden sonra neden mazi, neden tango, neden Seyyan hanım ...)
Bilmem ki böyle içimden geldi dinlerken paylaşayım dedim en mazide olan şekliyle taş plaktan olsun dedim :)
Birde en sevdiklerimden bu tango, diyor ya "en nihayet düşüp can verdim gözündeki yeşil denize" nasılda etklemiştir beni bu sözleri...Bir gözün güzelliği, bir göze hayranlık nasılda güzel iki kelimeyle anlatılmış yeşil ve deniz....
Yıldız gibiydi parlak ,çekici, özel , hayranlıkla izledim, Tutmaya çalıştım uzattım elimi zordu parmak ucların değmesi .. Güzeldi seyretmek ama neden her gün sönüyor gibiydi, parlaklığını yitirmesi bana verdiği hazın kaybolmasını nedendi.. herşeyin sonu olur gibi sönüyormuydu.. Bu kendi akışı içinde doğaldı da neden beni hüzünlendiriyor.. Bi de bu Buika ne cok içimdeki duyguları anlatıyor gibi, uysada uymasada sözleri ben bu ritimle beni anlatırcasına ritim tutucam....
Yaşamla Ölüm arasındaki çizgide bütün hayat gözünün önünden film şeridi gibi geçer derler ya bende bu gece yaptığım uzun yolculuklarda oluyor..
Gerçi bu uzun metrajlı bir film gibi olsada bana bu duyguyu yaşattı ;
"hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçti.." Ne zaman mı ? Geçen günlerde Okulumun eski mezunlar buluşması vardı. uzak memlekette okuyunca yolculuk kacınılmaz :) Okul yolunda gidişimin üzerinde çoook uzun yıllar gecmişti. Bu filmin baş rolü benim olmalıydı :) haksızlık etmiyeyim kendime her ne kadar gecmişe bakmak pişmalıklarımla yüzleşmek olsada genede güzel bir film bu :)
bir birhan keskin siiri; " şimdi ve burada olmanın kederine karşı cıkmadım dünyada iki kapılı bir han gibi durmanın, buraya böyle gelmiş olmanın, geçene yol acmanın, ki icinden rüzgar geçirmenin ne büyük güç istedigini anladım. durmanın ne büyük sabır... şimdi yeryüzü konustukca anlıyorum ki, bölünmüs bir hatırayım ben dünyaya dağılan. ve şimdi biliyorum, neden, yaş akıyor atımın sol gözünden. "
The Walkabouts - The Train Leaves At 8 ( Mikis Theodorakis ).
Hiç bitip gitmicek gibi hep bir kenarda beni seyreden,
Belkide bitmesini hiç istemedim,
Bir garip duygu ÖZLEM..
Aziz Nesin söyle der ;
.....
o denli o denli çok beklettin
alıştırdın bekletmeye kendini çok zamanlar geçti de geldin senden çok seviyorum senin özlemeni .....
:)
ee tabii özleyip durcak değiliz ya özlenmekte güzel ,
özlenmekte özlenilir..
Afşar Timucin'de ne güzel demiş ;
özleyince
beni özlediğin zaman yağmura duran göklere bak yaşanmışın sıcaklığını düşün bastıran soğuk akşamı sokaktan gelen sesleri dinle gecenin üçünü dördünü bembeyaz bir sabahı anımsa
trenleri getir aklına beni özlediğin zaman uyku gibi yayılan sessizliğin birden geçişini duy tedirginlik gibi yansıyan susuşlarını gözünün önüne getir ya da en güzeli beni çağır beni özlediğin zaman........
ya da şöyle demek istemiş olabilir" hadi artık blogla ilgilen" yani destek, teşvik ödülü.. ..:)
Ben bu güzel düşünceyi armağan olarak alıp bu sayfayıda Bilge'yi düşündüğüm de bende çağrıştıran ( yalın, duru ,sakin bir o kadar yaşama coşkulu, romantik ,sevgili...) şiir , müzik ve resimle süslemek istedim benim de sana küçük bir armağanım olsun kabul buyur sevgili Bilge :)
DUYGUSAL
Sen ona bir gemisin, yönü senin yönündür
Bir sancısın geçerken denizlerini özgür
O da bir ada olsun, sana çevrili dursun
Dağının dalgalarla, yüzünün rüzgarlarla
Bağlandığı kendini sende çözülmüş görür.
Gemiler göründükçe adalar da düş görür
İnsanlar nerede olsa bir orayı düşünür
Derler adadakiler, şu gemi bir gün gelse
Gitsek buradan öte, nereye gideceksek
Bilseler gemiler de bir adayı düşünür. ÖZDEMİR ASAF
Bulaştırmayım sağa sola, bir de sanki bende kroniikleşti.. Sıyrılsam bütün sahip olduklarımdan akıp gitsem başka başka hallere .. bunu istiyorum.. Ufak kaçışlar bir müzik ,bir film,bir sinema .. Dedim ya ufak sinemanın kapısından cıktın mı , kitabın son kapağını kapadın mı , müziğin son notasını duydun mu gene olduğun yerdesin.. olduğum yerdeyim..
Bugün nostalji albümümü dinledim .Fonda ki şarkı bu albümden ..
Eski nostalji sanki insanın içini yumuşatıyor biraz
Hoşuma gitti dinlemek. Bitenceye kadar gözler kapalı gidelim bir yerlere..
Çok zaman herkesin kacmak istediği bir yer ,bir durum ,bir kişi olmuştur.. Bende buraya kaçmayı seviyorum. Bütün herseyden uzaklaşıyorum , nefes alamadığımı hissettiğim anlarda burda olmak güzel.. Carla Bruni de bu sarkıda ne demiş bilmiyorum ama sanki aynı şeylerden söz etmişiz gibi geldi.)